Basın Odası

‘Yüzde 32 büyüdük’
14.06.2012

‘Yüzde 32 büyüdük’

Yıldız, ‘Mart 2012 verilerine göre esnaf, tarım, küçük işletme kredilerindeki yıllık büyüme oranımız yüzde 47 olarak gerçekleşti’.

Değerli Basın Mensupları,

Tekrar hepiniz hoş geldiniz.

Az önce Meriç Hanım’ın anlattığı çerçevede, esnaf ve küçük işletme segmentindeki müşterilerimize özel sunduğumuz mevcut hizmetlerimizi, bu kesimin bankacılık hizmetlerinden daha çok faydalanması için geliştirdiğimiz paketin ayrıntılarını başlıca rakamlara da değinerek sizlere aktarmaya çalışacağım.

Öncelikle üretene verdiğimiz desteği sizlerle rakamlar bazında paylaşmak isterim. Geçtiğimiz

yıl, işletme ve tarım bankacılığı alanı, Şekerbank için başarılarla dolu bir yıl oldu. Bu segmentteki nakdi kredilerde 2011 yılında yüzde 42 büyüyerek, yaklaşık 2 milyar TL’lik bir kredi büyüklüğüne ulaştık. Mart 2012 verilerine göre esnaf, tarım, küçük işletme kredilerindeki yıllık büyüme oranımız yüzde 47 olarak gerçekleşti. Bu alanda pazardaki yıllık büyüme oranı ise yüzde 32 civarında seyrediyor.

Yıl başından bu yana bu segmentlerdeki kredi artış seyrine baktığımızda da banka olarak sektör ortalamasının üzerinde ilerlediğimizi görüyoruz. 2012 başından bu yana ilk dört ayda tarım, esnaf ve küçük işletme kredilerinde sektör yüzde 3,8 büyürken, Şekerbank yüzde 13,5 büyüdü. Böylece bu segmentlerdeki kredilerin Bankamız toplam kredi portföyü içerisindeki payı ise yüzde 25,6’ya ulaştı. Aynı oran tüm sektör kredi portföyü içinde yüzde 14 civarında bulunuyor.

Biz, esnafımıza, çiftçimize standart bankacılık ürünleri yerine, en üst düzeyde özel bankacılık

hizmeti sunuyoruz. Bu sebeple onların ayağına gidiyor ve ihtiyaçlarını dinliyoruz.

Az önce Meriç Hanım’ın genel olarak değindiği ve bu yıl beşincisini gerçekleştirdiğimiz

Hasat Kart Anadolu Turu kapsamında 55 il, 91 ilçe ve 1.000 köyü ziyaret ederek 45 bine

yakın çiftçi ile görüştük.

İşletme bankacılığı kapsamında ise Nisan ortasından bu yana ‘Üretene hizmet için yollardayız’ sloganıyla 52 il, 74 ilçeye gittik ve 2.500 esnaf, işletme ziyareti gerçekleştirdik. Bu ziyaretlerimiz şu anda devam ediyor ve 6 Temmuz’a kadar sürecek.

Anadolu Turları’nın bizim için en önemli yanı, sahanın ihtiyaçlarını tespit etme imkanı bulmamız. Çarşıda esnafımızla, akşam üstü tarla dönüşü köy kahvelerinde çiftçilerimizle yüz yüze görüşüp onların ihtiyaçlarını dinliyor, bu doğrultuda yeni ürünler geliştiriyoruz.

Örneğin, bu yıl ziyaretlerimiz sırasında karşılaştığımız lokanta işletmecisi bir müşterimiz, aşçısının aniden hastalanması sebebiyle işlerinin durma noktasına geldiğini iletti. Çünkü, aşçı sadece yemek pişirmekle kalmıyor, mutfağın satın alma işlerini de yürütüyor, hal esnafını tanıyor, dükkanı çekip çeviriyor. Müşterimiz, aşçının işe dönmesinin gecikmesi nedeniyle yaşanan maddi sıkıntıdan ötürü var olan kredisini ödemekte zorluk çektiğini belirtti. Bu olay bize fark ettirdi ki küçük işletmelerde vazgeçilemeyecek, genelde hem iş yeri sahibinin sağ kolu olup en önemli işleri yüklenen hem de her işe koşan joker olarak tanımlanabilecek çalışanlar var.

İşte bu tecrübemiz doğrultusunda, işletmenin anahtar personelinin farklı sebeplerle işe

gelememesi durumunda oluşacak iş kaybı nedeniyle yaşanan maddi sıkıntı durumlarında,

daha evvel kullanılmış olan kredinin taksitlerini karşılayacak şekilde ‘joker sigorta’ adında bir

ürün geliştirdik.

Üretene Güvence Sigortası, İşin Ehline Faiz İndirimi, Kahraman Kredi, Hemşerim Kredisi,

Üreten Emeklilik gibi bu kapsamda sayabileceğimiz ve tamamıyla sahanın yerel ihtiyaçları

doğrultusunda terzi usulü geliştirilmiş bu ürünler ile 500.000’i aşkın müşterimize hizmet

veriyoruz.

Az önce Meriç Hanım’ın da bahsettiği gibi, KOBİ tanımı içinde yer alan ancak yapıları gereği

hem KOBİ’lerden hem de bireysel müşterilerden ayrılan esnaf, mikro işletme, küçük işletme

tanımına giren büyük bir kesim, bankacılık hizmetlerinden yeterince faydalanamıyor veya hiç

bankacılık ilişkisi yok.

Bu durum aslında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, üretimin büyük bir kısmını gerçekleştiren esnaf ve küçük işletmelerin genel bir sorunu niteliğini taşıyor. Şekerbank ‘Anadolu Bankacılığı’ misyonu ile bu sorunu beş yıl önce öngörerek, ülkemizde ilk kez bu nitelikte müşteriler için ‘nakit akışına dayalı kredilendirme’ adıyla bir mikro analiz yöntemi uygulamaya başladı.

Bu kredilendirme sürecinin teknik detayları konusunda IPC adında uluslararası bir danışmanlık firmasından da destek aldık. Aynı yöntem, Bulgaristan gibi ülkelerde de yine aynı segmentin bankacılık sistemine dahil edilmesi amacıyla başarıyla uygulanıyor.

Bu yöntemi hem esnaf segmentindeki müşterilerimizde hem de belli yörelerdeki tarım sektöründeki müşterilerimizde uyguluyoruz. Kırsal kökenli müşterilerimizin zırai ve ticari tüm üretimini bir  arada değerlendirip daha önce hiç banka kredisi kullanmış olmasa bile finansman sağlayabiliyoruz. Şu an sektörde söz konusu yöntemi bu segmentlere uygulayan ilk ve tek bankayız.

Söz konusu yöntemi uygulamaya başladığımız 2007 yılından bugüne kadar bu kapsamda

19.204 adet kullandırım yaptık. Bugün ise bu alanda edindiğimiz bilgi birikimi ve uzmanlaşmayı, bankacılık hizmetiyle tanışmamış kesimlere daha etkin ulaşma amacımıza uygun olarak farklı bir ürün paketiyle somutlaştırdık.

İlk kez bankacılık ile tanışacak olan potansiyel esnaf ve küçük işletme sahibi müşterilerimize

yönelik geliştirdiğimiz ‘Benim Bankam Paketi’ ile bu müşterilerimize nakit akışına dayalı,

terzi usulu kredilendirme yapısı sunup standart kredi değerlendirme süreçlerinden bağımsız

bir kredi değerlendirme süreci sağlayacağız.

Yaptığımız araştırma ve sahadan edindiğimiz deneyimler de gösterdi ki, bahsettiğimiz kitle üç

ana sebepten dolayı bankacılık hizmetlerini kullanmıyor.

İlk olarak, işletme sahibinin ya da esnafın banka ile çalışmak yerine daha geleneksel yolları

tercih etmesine, nasıl olsa kredi başvurum reddedilir veya bir sürü belge istenir düşüncesinin

neden oluşturduğunu görüyoruz.

Bankacılık sisteminde bu segmentteki müşterilerin kredi talepleri, ya daha çok ticari ve büyük kurumsal firmalar için şekillendirilmiş olan mali tahlil süreçlerinden geçiriliyor ya da bireysel müşteriler için hazırlanmış standart analiz sistemi ile değerlendiriliyor. Ancak bu iki sistem de söz konusu işletmelerin yapısına uymuyor. Bu tür küçük işletmelerin hesap işletim defteri ve bilanço kayıtları bankacılık sektörünün kredi süreçlerinin gerektirdiği çerçevede hazırlanmamış olabiliyor.

Standart kredi değerlendirme sürecinde bir işletme, herhangi bir bankaya gittiğinde, öncelikle

sistemsel olarak o işletmenin ekonomik tarihine, yani daha evvelki bankacılık işlemlerine

bakılıp otomatik bir puanlama gerçekleştirilir. Ancak daha önce bir banka ile çalışmamış,

geçmiş sicili olmayan kesim bu aşamada, yani daha ilk adımda problem yaşayabiliyor.

Biz Şekerbank olarak ‘Benim Bankam Paketi’ ile bu engeli ortadan kaldırmak için, yerinde

inceleme ile müşterinin geçmiş dönemlerdeki ve gelecek bir yıldaki gelir ve giderleri, mevcut

stokları, hatta kişisel ve ailevi giderlerini değerlendirip söz konusu müşteriye özel bir nakit

akışı tablosu oluşturuyoruz. Resmi mali kayıtları çok düzenli olmasa bile müşterimizin belli

dönemlerde ödeyebileceği taksit tutarları üzerinden hareket ederek, kullandırılacak kredi

miktarı ve ödeme planını o müşteriye özel belirliyoruz.

Yani Şekerbank olarak esnafımıza, ‘özel bankacılık’ hizmeti veriyoruz. Onlara birebir

görüşmelerle, her birinin kendi özelliklerine uygun olarak özel çözümler geliştiriyoruz.

Birazdan Uzun Çarşı’yı gezerken bankacılık hizmetiyle ilk kez Şekerbank ile tanışmış

ve bu hizmetimizden faydalanarak işlerini büyütmüş müşterilerimizi ziyaret edeceğiz.

Bu müşterilerimizin Bankamız için önemli bir zenginlik olduğunu biliyor ve toplumsal

kalkınmayı desteklemek için bu kapsamda yaptığımız çalışmaları önemli bir misyon olarak

görüyoruz.

Esnaf ve küçük işletmelerin bankacılık hizmetlerine başvurmamasının ikinci nedeninin ise

masraf ve ücretlerle başa çıkamama algısı olduğunu görüyoruz. ‘Benim Bankam Paketi’

ile bugüne kadar bankacılık ürünlerinin süreçte çıkan yeni masraflarla maliyetli olduğu

algısıyla banka şubesine gitmek istemeyen esnafımızın ve işletme sahiplerinin bu algısını

değiştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü, hane halkı gelir bildirimine kadar birçok etkeni birlikte

değerlendirdiğimiz ve geri ödemenin esnek bir planla belirlendiği bu modelde, tüm masraflar

ilk adımda müşteriye özel en uygun çerçevede belirleniyor.

İlgili kesimin bankacılık hizmetiyle tanışmamasının üçüncü ana nedeni ise iletişim engeli,

ulaşamama kaygısı olarak karşımıza çıkıyor. Esnaf ve küçük işletmeler, bir tanıdığı olmayınca

ya da şubeye gitmeden önce biri tarafından süreçler hakkında bilgilendirilmedikçe genellikle

bankaya gitmeyi tercih etmiyor.

‘Benim Bankam Paketi’nde öncelikle 444 00 29 hattı ile müşterilerimizin taleplerini alıp,

şubemiz tarafından hızla kendilerine geri dönülmesini sağlayacağız. Onları, adreslerini

öğrenerek en yakın şubemize davet edeceğiz veya dilerlerse biz onları iş yerlerinde ziyaret

edeceğiz.

Sonuç olarak bu üç sorunu çözüp, ‘Benim Bankam Paketi’ ile bankacılık işlemlerini belli

gruplandırmalarla paket halinde, tüm maliyetleri ilk etapta belli olacak ve ileride yeni

masraflar çıkmayacak şekilde avantajlı ve en önemlisi anlaşılır bir şekilde sunacağız.

Hızlı ve az bürokratik kredilendirme yapısıyla iletişimde farklılık sağlamak ve bankacılık ile

tanışmamış kesimin, banka ile ilgili algısındaki bariyerleri yıkmak, onları sisteme dahil ederek

işlerini büyütmelerine destek olmak istiyoruz.

‘Anadolu Bankacılığı’ misyonumuzla esnafımıza ve küçük işletmelere, ‘özel bankacılık’

anlayışıyla sunduğumuz bu ürünün, üretimin artmasına ve dolayısyla ülkemiz ekonomisine

katkıda bulunmasını diliyor, hepinize tekrar teşekkür ediyoruz.

Haberi Paylaş
  • Share '‘Yüzde 32 büyüdük’' on Email
  • Share '‘Yüzde 32 büyüdük’' on Twitter
  • Share '‘Yüzde 32 büyüdük’' on LinkedIn
  • Share '‘Yüzde 32 büyüdük’' on Facebook